GÜLTEKİN DAŞGIN
  TASARIM İLKELERİ
 

 

Mimari Proje Çalışmaları

         Mimari proje çalışmasına başlamadan önce, bazı ön bilgilerin projelerinden müellif tarafından bilinmesi gereklidir. Bu çalışmalar ise proje etüt aşamasına göre üç özellikte incelenir.

        

1.     Araştırma safhası.

2.     İnceleme safhası.

3.     Projelendirme safhası olarak belirlenir.

 

Bu üç aşama dikkate alınarak yapılan bir yapı, bina bilgisi kurallarını ve tekniğin uygulanışını verir.

 

1.     Araştırma Safhası

Araştırma safhası dört özellikten oluşur.

a)İmar Durumunu Öğrenmek; Yapılacak yapının, şehir imar planı yönetmeliği ve imar kanununa göre ne şekilde yapılacağını ifade eden belge, imar durumu belgesidir. Hiçbir yapı, belediye sınırları içinde olsun veya olmasın isteğe göre yapılamaz.

 

Yapının kat adedini, yapı büyüklüğünü, yoldan çekme mesafesini, yapı nizamını (bitişik, ayrık, blok, v.b.) öğrenmek, imar durumunu öğrenmek ile bilinir. Bu bilgiyi arsa sahibi, arsa belediye hudutları içinde ise belediyeye bir dilekçe ile müracaat ederek öğrenir. İmar planı sınırları dışında ise, imar yasasına göre yapımı gerçekleştirilir. Dolayısıyla araştırma safhasında proje çalışmalarından önce bu bilgilerin öğrenilmesi gereklidir.

 

b) Bina Programını Hazırlamak; Bu aşama istek ve ihtiyaç listesini oluşturur. Binanın fonksiyonel (konut, ticaret, büro, okul, v.b.) kullanılışı ile beraber, binayı kullanan kişi sayısı, istenen mahal birimleri sayısının tespiti yapılır. Bu program, imar durumunu belediyeden alan mal sahibi ile müştereken hazırlanır.

 

c) Yapılacak Binanın Çevresinde İşlerliğin Araştırmak; Bina kullanışı ve programa saptandıktan sonra, bu binanın mevcut arsasının çevresi etüt edilir. Bina hangi tür kullanışa sahip ise (otel, okul, ticaret v.b.) bu özellikteki işlerlik incelenir. Mesela, imar durumunda ticaret bölgesine ayrılmış bir alandaki arsa sahibinin isteği olan iş hanı binasının işlerliği, çevre özellikleri doğrultusunda araştırılır. İşlemeyen bina türü şeklinde bir sonuç çıkarsa daha başka ticaret yapısı önerilebilir.

 

d) Mal Sahibinin Ortaya Koyabileceği Sermayenin Miktarını Saptamak; Bu aşama, program sınırlar ve yapı kalitesini belirler. Çünkü mal sahipleri daimi büyük program tasarlayıp, kaliteli birinci sınıf bir inşaat yapmayı arzu ederler. Mal sahibinin bina yapımı için mevcut parası, programda yapılması istenen bina tipi ve yapı kalitesi eşdeğerde olması gerekir. Bu kurallara dikkat edilmez ise yapı yarım kalır, projelendirme tam gerçekleşemez. Bunun için mal sahibi bu aşamada ikaz edilir. Dolayısıyla projelendirme, mal sahibinin sermayesine göre yapılır.

2.     İnceleme Safhası

Arsa üzerinde yapılacak inceleme ve araştırmalardır. Bunlar ise;

·        Arsa konumu

·        Arsanın yeri

·        Topografik durum

·        Jeolajik durum

·        Arsadaki yön tayini

·        İklim durumu

·        Bölgedeki geleneksel malzeme durumu

 

Şeklinde sıralanabilir. İleride projelendirme konularında da ele alınacak önemli etkenler olarak sıralayabiliriz. Bu aşamada bu bilgileri elde ettikten sonra projelendirmeye geçilebilir.

 

3.     Projelendirme Safhası

Araştırma ve inceleme safhaları tamamlandıktan sonra proje etüdüne geçilir. Bu safha eskiz karalamaları ile tasarlanır ve geliştirilir. Bu çalışma paralelinde vaziyet planı etüdüne yürütülür. Fonksiyondan plan belirledikçe görünüş, kesit aşamaları ele alınır. Plan kesin boyutlara ulaşınca vaziyet planı, plan, kesit ve proje çalışmalarına geçilir. Bu son kısım olan detaylandırma proje ile bütünleşince, projelendirme bitmiş olur.

 

Bu aşamada projelendirme yapmak için, yalnız bina bilgisindeki bilgiler yeterli olmamaktadır. Bina bilgisinin yanı sıra yapı bilgisi, malzeme bilgisi, statik gibi bazı teknik bilgilerin önceden öğrenilmiş olması gerekir.Böylece bütün teknik bilgilerin paralelinde hazırlanan proje, uygulanabilir ve kullanışlı bir binanın yapımını sağlamış olur.Projelendirme safhasındaki projelerin hazırlanışlarına göre, sırası ile şu ölçeklerde çalışmalar yapılır.

 

Vaziyet Planı            -        1/500 veya 1/200

Avan Proje               -        1/200 veya 1/100

Kati Proje                 -        1/100 veya 1/50

Tatbikat Projesi        -        1/50

Detay projesi            -        1/20, 1/10, 1/5, ½ , 1/1

 

Projelerdeki özellik ve büyüklüğe göre yukarıdaki plan isimleri ve ölçekleri kullanılır. Detaylar ise iki aşamada ele alınır. Sistem detayı 1/20, detay 1/10, nokta detayı 1/5, ½, 1/1 olarak kullanılır. İlerideki konularda bu özellik daha detaylı olarak incelenecektir.

 

Mimari proje, inşa edilecek binanın biçimini, boyutunu, çevresiyle uyumunu, estetik görünümünü, iç mekanlarının boyutları ile birbiriyle bağlantısını ve her birinin işlevsel niteliğini belirlemektedir. Dolayısıyla, mimar projeler, belirtilen konularda gerekli mesleki bilgiler ile donatılmış bulunan mimarlar tarafından hazırlanmaktadır.

 

Mimari proje üç temel faktörün etkisinde şekillenmektedir. Bunlar, bina sahibinin istekleri, inşaatın yapılacağı arsanın imar durumu ve mimarın mesleki bilgisi ve deneyimidir. Bina sahibi, inşa ettirmek istediği binayı hangi amaçla kullanacağı, iç mekanlarının boyutların, sayısı, ince yapı elemanlarının cinsi ve niteliği ile ilgili her türlü istek ve beklentilerini yazılı hale getirerek mimara vermektedir. Bu istek listesine “program” da denilmektedir. İnşaatın yapılacağı arsa, mimar için bir sabit veri niteliğindedir. Yani arsanın boyutu ve o arsaya inşa edilecek binanın toplam inşaat alanı belirlenmiş bulunmaktadır. Arsa ile ilgili gerekli bilgiler, imar durum belgesinde verilmektedir. Dolayısıyla mimari projeye başlamadan önce temin edilmesi gereken önemli doküman, arsanın topoğrafik yapısı ya da manzarası özellikli ise, mimar tarafından mutlaka yerinde görülmesi gerekmektedir. Her meslekte olduğu gibi, projeyi hazırlayacak mimarın mesleki deneyimi ve özellikle projesini üstleneceği bina projeleri konusundaki her türlü çabayı gösterecek çalışma disiplinine sahip olması çok önemli olmaktadır.

 

Mimar, proje çalışmasına başlamadan önce aşağıda belirtilen belge ve bilgileri derlemektedir:

 

·        Bina sahibinin istekleri

·        İnşaat yapılacak arsanın imar durumu belgesi

·        Arsanın plankotesi

·        Yörenin iklim koşulları ile ilgili bilgiler

·        Özelliği olan bina projesi hazırlanıyorsa, söz konusu bina tiplerine ilişkin fonksiyon şemaları, yapı elemanı ve bina bilgisi ile ilgili kaynak ve dokümanlar

·        Bulunduğu yörede geçerli imar yönetmeliği, otopark yönetmeliği

 

Yukarıda belirtilen ön hazırlıktan sonra başlatılan proje çalışmaları genellikle iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Önce, ön proje hazırlamakta ve ön proje ortaya konan çözümlerin yeterli görülmesi halinde, uygulama projesinin hazırlanmasına başlanılmaktadır. Bu aşamalarda yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.

 

a)Fonksiyon (işlev) Şemasının kurulması

 

Yapının programında belirlenen hususlar fazla ayrıntılara girilmeden sistemleştirilir. Yani yapının amacına en iyi şekilde hizmet edebilmesi için iç hacim bağlantıları belirlenir.

 

 

b) Eskizler

 

Fonksiyon şeması, şehircilikle ilgili çevre verileri; güneş, rüzgar, yaya-taşıt ulaşım durumları; topografya, manzara, tarihi-turistik-sosyal veriler göz önünde bulundurularak yapılan çalışmalardır. Kroki niteliğinde olan eskiz çalışmaları yapının cephe ve perspektif çizimleriyle yürütülmelidir. Bu çalışmalar yeterli fikri olgunluğa eriştikten sonra ölçekli olarak çizilerek tekrar gözden geçirilir.

 

c) Ön Proje – Avan Proje

 

Fikir projesi ya da avan projesi olarak adlandırılan bu projenin hazırlanmasında mimar, kendisine verilen ve yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bilgi,, belge ve bulguları göz önünde tutarak bir dizi sistematik çalışma gerçekleştirerek inşa edilmek istenen bina ile ilgili tasarım ortaya koymaktadır. Bu çalışmalar sonucunda (kendince) uygun olan tasarımı proje haline getirerek yapı sahibinin görüş ve beğenisine sunmaktadır. Bu proje üzerinde yapılan tartışmalar sonucu, mal sahibinin değişik önerileri varsa, bunların olabilirliği üzerinde durulmakta ve mümkün görülen değişiklikler ek çalışmalarla tamamlanmaktadır.

Ön proje, inşa edilecek yapıyı fiziki boyutları, estetik görünümü kullanılış şekli ve amacı bakımından genel hatlarıyla anlatabilecek ayrıntıda hazırlanmaktadır. Ön proje genellikle aşağıda içerikleri özetlenmiş olan paftalardan oluşmaktadır. Bunlardan durum planı, binanın büyüklüğüne göre 1/200 – 1/1000 ölçeğinde diğer paftalar ise çoğunlukla 1/100 ölçeğinde çizilmektedir.

 

1.     Genel Durum Planı:

Durum planında, yapının arsası, binanın arsa içindeki yeri, konumu ve boyutları hakkında bilgi verilmektedir. Bu çerçevede, durum planında, parselin boyutları, komşu parseller ve yollar ile ilgili ilişkisi, binanın üst görünüşü ve parsel sınırlarına olan mesafeleri, şematik olarak çizilmiş iki kesiti yer almaktadır.

 

2.     Kat Planları

Binada bulunan ve farklı olan her katın planı çizilmektedir. Kat planında yer alan bağımsız bölümlerin iç ölçüleri verilmekte, her birinin kullanım amacı belirtmekte ve çoğunlukla da bağımsız alanları boyutları belirlenirken söz konusu alanlarda boyutları belirlenirken söz konusu alanlarda yer alması düşünülen hareketli ve sabit eşyalar ölçekli olarak çizilmek suretiyle bağımsız bölümlerin kullanım etkinliği hakkında bilgi verilmiş olmaktadır.

 

1.     Yapının iç ve dış ölçüleri ölçülendirme kurallarına göre eksiksiz yazılır.

2.     Yapı elemanlarının hepsi özel işaretleri ve gerekli ayrıntılarıyla belirlenir.

3.     Plan ölçeği ve kuzey yönü belirtilir

4.     planda bulunan bütün hacimler kullanılma amaçlarına göre isimlendirilir.

5.     Hacimler ve (varsa) daireler numaralandırılır.

6.     Normal ve düşük döşeme kaba ve ince kotları yazılır.

7.     Hacimlerin döşeme tavan ve duvar kaplama çeşitleri yazılır.

8.     Kesit yerleri belirtilir.

9.     Tek katlı yapıların zemin katlarında çok katlı yapıların son kat planlarında (şayet binada çatı varsa) saçak ve mahya kırılma hatları belirtilir.

10.                        (Tesisat uç malzemeleri gibi) sabit elemanlar işlenir.

 

3. Görünüşler

Binanın bütün cephelerinin  görünüşleri çizilerek kütlesi ve hatlarıyla dışarıdan algılanış şekli ortaya konulmaktadır. Görünüş resimlerinde şu bilgiler verilir.

 

1.     Kapı ve pencere görünüşlerine, elemanın açılış yönü işlenir.

2.     Sahanlık, kapı, pencere, saçak, çatı ve benzeri yerlerin kotları yazılır.

3.     Yağmur oluğu ve borusu varsa dilatasyon derzleri gösterilir.

4.     Çatı eğimi yazılır. Bacanın çatıdaki yeri ve kotu belirtilir.

5.     Cephenin kaplama gereci yazılır.

 

4. Kesitler

Kesitler, yapıyla ilgili düşey ölçülendirmeleri yapabilmek  yapı sistemi ve yapı elemanları hakkında daha ayrıntılı bilgi vermek amacıyla çizilirler. Binanın en iki kesiti çizilerek kat yükseklikleri ve toplam yapı yüksekliği verilmektedir. Kesit resimlerin kusursuz olması için aşağıda açıklanana hususları kapsamaları gerekir.

 

1.     Normal döşeme, düşük döşeme, sahanlık, çatı ve gerekli yerlerin kotları ve bazı kısımların ayrıca ince kotları belirtilir.

2.     Kat yükseklikleri, kapı, pencere, perapet, korkuluk, asma tavan ve benzeri kısımların ölçüleri yazılır. 

3.     Yapı elemanları gerektiği şekilde belirtilir.

4.     Büyük yapılarda kesitleri kolayca anlaşılır hale getirmek için oda isimleri yazılır.

5.     Çatının genel şekli, eğimi, bacaların çatı çıkışları belirtilir.

6.     Döşemede kullanılan kaplama gereçleri ve gerekli ölçüleri yazılır.

7.     Kesit resmin altına, hangi kesme düzlemine göre alındığı (A – B, I – I,

a – b, vb.) yazılır.

 

 

5. Dış ve İç Perspektif

         Binanın dış görünüşü ve iç mekanlarının özelliği olan bölümlerini daha iyi anlatabilmek için gerekli görülürse projede yeteri kadar perspektif çizime yer verilmektedir.

 

6.Maket

Cephelerde, kapı veya pencerelerde vs. elemanlar ile ilgili herhangi bir ayrıntı vermeden sadece bina kütlesi yada kütlelerin parsel içinde ki yeri ve konumu hakkında bilgi verilen makete kütle maketi denilmektedir. Maket, yapının dıştan algılanışı ve zeminle ilişkisini somutlaştırmada önemli bir araç olmaktadır. Özelliği bulunan binaların ön projeleriyle kütle maketleri de mutlaka yapılmaktadır. Ancak arsası engebeli olan sıradan binaların ön projeleri aşamasında da arsanın topografik yapısı ile binanın zemine uygulanışını gösteren kütle maketinin yapılması, uygulama projesinin hazırlanması  ve yapının aplikasyonu aşamasında oldukça yararlar sağlanmaktadır.

                       

d) Kesin Proje

 

         Ön Proje, üzerinde yapılan değerlendirme çalışmaları sonuçlanıp, uygulanmasına karar verildikten sonra önerilen değişiklikler de dikkate alınarak ve daha çok ayrıntı içerecek şekilde çizilmektedir. Proje çiziminde bu aşamaya kesin proje denilmektedir. Yapının uygulama projesinin hazırlanmasının zaman alacağı, uygulama projesi hazırlanması sürerken inşaatın başlatılıp bazı imalatların yapılmasının mümkün olduğu durumlarda kesin projedeki bilgilerden yararlanılmaktadır. Ayrıca, kesin proje aşamasında çalışmalar, mimar ile mühendislerin işbirliği ile yürütülmektedir. Böylece mimari projede öngörülen ve farklı mühendislik alanların ilgilendiren imalat ve donanımların uygulanabilirliği gözden geçirilerek, varsa değişiklik önerilerinin uygulama projesine yansıtılması sağlanmaktadır. Dolayısıyla, kesin proje, ön projede ortaya konan çözümlerin daha da somutlaştırılmasına, gözden kaçan bazı yetersizliklerin giderilmesine olanak sağlamaktadır.

 

         Kesin proje, durum planı, kat planları, görünüşler ve kesit paftalarından oluşmaktadır. Genellikle 1/100 ölçeğinde çizilmektedir. Ancak, halen uygulamada özelliği olan yapıların projeleri dışında, kesin proje uygulamasına sık rastlanılmamaktadır.

 

e. Uygulama (Tatbikat) Projesi

 

         Uygulama projesi, proje çalışmasının son aşamasıdır. Dolayısıyla uygulama projesinde, inşa edilecek yapı ile ilgili her türlü ayrıntının, uygulama projesine işlenmesi gerekmektedir. Yazılan her rakam ve çizilen her çizgi kesinlik ifade eder. Bu aşamada, yapı ile ilgili beklentilerin eksik ya da yanlış anlamaya olanak vermeyecek şekilde projeye yansıtılmış olması, imalatın denetlenmesine olanak sağlamakta ve işin tarafları arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları en aza indirmektedir. Uygulama projesi, resmi işlemlerde ruhsat projesi olarak işlem görür. Bu projelerin ölçeği 1:50 olur. Bazen büyük projelerin uygulama projesi 1:100 de olabilir. Uygulama projesinde yer alan paftaların aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.

 

         1. Durum (Vaziyet) Planı :

 

Yapının arsa içindeki durumu ve arsa çevre ile ilişkisi hakkında genel bilgi vermek amacıyla çizilen plandır. Durum planında şu hususlar belirtilir.

 

1.     Yapı kitlesi, plan görünüşü veya perspektif olarak çizilir iç  ayrıntı gösterilmez ve kitle istenirse taranır.

2.     Yapı giriş yeri, arsa içindeki giriş yolu, garaj yolu, diğer gezinti yolları gösterilir.

3.     Garaj, bahçıvan veya kapıcı evi, kömürlük gibi tamamlayıcı yapılar varsa çizilir.

4.     Kuyu, sarnıç, fosseptik çukuru gibi yer altı yapıları, arsada mevcut olan ağaçlar gösterilir.

5.     Arsa köşeleri ve gerekli diğer yerlerin kotların (nivoları) kabul edilen sıfır kotuna göre kotlandırılır.

6.     Yapı birden çok bloklar halinde ise her yapı bloğunun ismi veya işareti kendi bloğu üzerinde veya yanına yazılır.

7.     Arsanın parsel numarası, komşu parsel numaralarıyla beraber gösterilir.

8.     Yapının komşu arsalara ve yola olan ölçüsü, yapının kitle ölçüsü, arsa dışındaki yolun adı ve genişliği yazılır.

9.     Komşu yapılar kendi arsalarında gösterilip, kaç katı oldukları belirtilir.

10.                       Yapı kitlesi üzerinde kesit yerleri gösterilip, plan dışında kalmak üzere iki kesiti çizilir. Kesitlerde yapı katlarının ve arazi ile kesiştiği yerlerin kotları yazılır.

11.                       Yapının kuzey yönü işaretlenir.

12.                       Çizim ile gösterilenlerden başka, vaziyet planında, paftanın uygun yerine yapılacak tablolar yardımıyla yapı ile ilgili (kat alanı, yapı toplam alanı, yapı cinsi, yapı bedeli, meslek odalarınca istenen bilgiler, yapı kadastro kayıtları vb.) bilgiler verilir.

 

Durum planı ölçeği genellikle 1:500 olur. Ancak proje büyüklüğüne göre 1:1000, 1:2000 ölçeklide olabilir.

 

 

          2. Kaba Yapı Paftaları :

 

         Bu çizimler, kat planları, görünüşler ve kesitlerden oluşmaktadır. Genellikle 1/50 ölçeğinde çizilmektedir.

 

         Kat planlarında, binanın farklı olan her katının planı çizilerek, iç mekanlarının boyutları, kullanım amaçları, kapı ve pencerelerinin yeri ve  ölçüleri, duvar kalınlıkları, zemin kodları, tesisat ve malzemelerin yeri ve bağımsız bölüm kodları verilmektedir.

 

         Binanın tüm cephelerinin görünüşleri çizilerek, her görünüşte, cephe kaplamasının çeşidi, kapı ve pencere doğramalarının şekli, pencere kanatlarının açılış yönü belirtilmektedir.

 

         Birisi merdivenlerden geçmek koşuluyla en az iki düşey kesit çizilerek, yapının taşıyıcı sistemi, döşeme ve kat yükseklikleri, kapı, pencere, lento yükseklikleri, kaba ve ince yapı kodları, yalıtım, ön görülen elemanlarda yalıtımın türü, merdiven elemanları ve gerekli ölçüleri ayrıntılı olarak verilmektedir.

 

         3. Sistem Kesiti:

 

         Sistem kesiti, kaba yapıdan detaya geçiş paftasıdır. Genellikle 1/25 ölçeğinde çizilen sistem kesiti, binanın temelinden çatısına kadar taşıyıcı elemanların teşkilini ve bunların tamamlayıcı yapı elemanları ile birleşim noktaları ön plana çıkarmak bakımından oldukça yararlı bir proje bölümüdür. Gerekli görülmesi halinde birden fazla sayıda sistem kesiti çizilmektedir. Sistem kesiti üzerinde, daha ayrıntılı açıklanması gereken yerler işaretlenip ilgili detayın bulunduğu paftanın kodu yazılarak iki pafta arasında bilgi akışı sağlanmaktadır.

         4. Yer (Mahal) Listesi:

 

         Planda (numaralanan) hacimlerin döşeme, duvar, tavan, kapı, pencere, merdiven gibi elemanların hangi malzeme ile yapılacağı ve/veya kaplanacağının açıklandığı listedir. Projenin diğer aşamalarında yeterince açıklanmayan hususlar bu listede toplu olarak verilmekte, böylece binanın, ince yapı elemanlarının teşkili konusunda mimarın öngörüleri belirtilmiş olmaktadır. Yer listesinde, ince yapı elemanlarının imalatı ile ilgili detayların verdiği pafta numarası da verilerek iki pafta arasında organik bağ sağlanmış olmaktadır. Örneğin, yer listesinde, son kat tavan döşemesi tanımlanırken “döşeme bet + ısı ve su yalıtımı” denilmişse, bu açıklamanın sonunda, yalıtım detayının pafta numarası (D.P. No: .....) şeklinde açıklanmaktadır.

Yorum ( yok ) :: Yorum yaz! :: Bağlantı

  • 12/4/2007 - Otellerde Bina İhtiyaç Programı Araştırması

 

 

ÖZET

 

Altı  bölümden  oluşan  bu  araştırma, otel  ihtiyaç  programı  girdilerini  ve  bunları  etkileyen  faktörleri  ortaya  koymak  amacındadır. 

Giriş  bölümünde, konunun  önemi  ve  araştırmanın  kapsamı  açıklanmıştır.

İkinci  bölümde,  turizm-otelcilik  başlığı  altında  turizm  ve  otel  kavramı  anlatılmış, geçmişten  günümüze  turizm  ve  otellerin  geçirdiği   evreler  hakkında  bilgi  verilmiştir.

Üçüncü  bölümde, bir  otel  binasında, bina  programlamanın ilk  adımı  olan  planlama  kararlarının  neler  olduğu  anlatılmıştır.

Dördüncü  bölümde, otel  içi  örgütlenme  incelenmiştir.

Beşinci  bölümde, otel  içinde  gerçekleşen  eylemler  ile  bu  eylemler  sonucu  gereksinim  duyulan  mekanların  neler  olduğu  fiziksel  özellikleri  ile  anlatılmıştır. Elde  edilen  sonuçlar  altıncı  bölümde  sunulmuştur.

 

1.     GİRİŞ

Sadece  bir  yer  değiştirme  hareketi  olarak  başlayan  turizm, günümüzde  başlı  başına  bir  sektör  haline  gelmiştir. Konaklama  tesislerinin  başında  gelen  oteller, hanlar  ve  kervansaraylar  ile  başlayan  gelişim  sürecinin  sonunda, bugün  çağdaş  yaşamın  vazgeçilmez  öğeleri  olarak  yerini  almıştır.

Özellikle  son  yüzyılda, dünyada  haberleşme  ve  ulaşım  olanaklarının  gelişmesiyle  artan  yolcu  ve  turist  sayısı, konaklama  ihtiyacını  ve  dolayısıyla  otellere  olan  talebi  arttırmış, tüm  dünyada  konaklama  endüstrisinin  bu  hızlı  gelişimi  sonucu  sayısız  otel  inşa  edilmiştir.

Bu  çalışmanın  amacı, kent  otellerinin  günümüzdeki  durumunu  alıncaya  kadar  geçirdiği  değişimleri  ortaya  koyarak, bir  otelin  ihtiyaç  programı  hazırlanırken  tasarımcının  ne  gibi  girdilere  gereksinim  duyacağını  belirlemektir.

 

2.    TURİZM- OTELCİLİK  İLİŞKİSİ

 

2.1.                   Turizm  ve  otel  kavramı

Dünya  tarihinde  seyahatin  yani  turizmin  başladığı günden  itibaren  otelciliğin  başladığı  sanılmaktadır. Tarihi  devirlerde  insanlar  giyinmeyi konuşmayı, pişirerek  yemeyi  keşfettikten  sonra, insanın  insana  hizmet  vererek  kazanç  sağlamasını  uğraşı  haline  getiren  turizme  yönelmişlerdir.

Fransızca'dan  Türkçe'ye alınan  otel (L'HOTEL) kelimesinden  anlaşıldığı  gibi  tüm  dünyada  otel  ve  hotel  kelimeleri  kullanılmaktadır.

Otel  kelimesinin  karşılığı  saygın  yeri  olan  misafirhane  anlamındadır. Burada  misafirhane, konaklama  ve  yeme-içme  ünitelerini  kapsamaktadır. Ayrıca  sınıfına  uygun  standartta  hizmet  veren, güvenilebilen  işletme  anlamını  da  kapsamaktadır.

(Bayer, M. Zekai, Turizme  Giriş, 1992)

1983  yılında  çıkarılan  2634  sayılı  turizm  kanununun  67. Maddesinde  ise  oteller  temel  işlevleri  müşterilerinin  geceleme  gereksinimlerini  sağlamak  olan, bu  hizmetin  yanında, yeme-içme  ve  eğlence  gereksinimleri  için  yardımcı  ve  tamamlayıcı  birimleri  de  bünyelerinde  bulundurabilen  en  az  20  odalı  tesisler  olarak  tanımlanmaktadır.  

 

2.2.                   Dünyada  turizmin  ve  otelciliğin  gelişimi

Konaklama  yapılarının  ilk  örnekleri  Roma  İmparatorluğu  döneminde  oluşan  hanlardır. Bu  dönemde  hancılık  profesyonel  bir  meslek  olarak  kabul  edilmiştir. bu  hanların  sahipleri  aileleri  ile  oturdukları  evin  bazı  bölümlerini  seyahat  edenlere  kiralıyor  ve  yolcular  bir  ev  ortamında  çoğu  zaman  tanımadıkları  kişilerle  aynı  odada  kalıyordu.

Orta  Doğu 'da  gelişen  diğer  bir  konaklama  yapısı  da  kervansaraylardır. Özellikle  13. yy'da  Selçuklular  döneminde  inşa edilen  ' Sultan  Hanlar '  konaklama  yapılarının  tarihinde  önemli  bir  yer  tutar.

 

 

 

                        Sultan  Han

 

Şehirler  arasında  kavşak  noktalarında  kurulan  kervansaraylar , çoğunlukla  iki  katlı  ve  revaklı  bir  avluya  sahiptir. Kervansaraylarda  şehir  hanlarından  farklı  olarak  hamam , çarşı, ahır  gibi  mekanlar  bulunur.

İmparatorluğun  başından  beri  ortaya  çıkan  Osmanlı  şehir  hanlarında  kervansaraylara  göre  daha  gelişmiş  bir  plan  şeması  vardır. Han  artık  iki  katlı  olmuş; zemin  katlar  depo, ahır, tamirhane  gibi  servis  kısımlarına  ayrılmış, üst  kat  ise  tamamen  yolcuların  konaklaması  için  kullanılmıştır. 

  

                        Akçakale  Kervansarayı

  

 

                       Osmanlı  Şehir  Hanı  Plan  Şeması

 

18. yy'da  Aristokrat  sınıf  için  Avrupa' yı  gezmek, medeniyetin  temellerini  oluşturan  sanat  yapı  ve  öğelerini, özellikle  İtalya  gibi  Akdeniz  ülkelerini  görmek  iyi  bir  eğitimin  vazgeçilmez  parçası  haline  geldi. Ancak  yine de  turizm, elit  kabul  edilen  çok  küçük  bir  halk  tabakasının  uyguladığı  bir  aktiviteydi  ve  halkın  büyük  çoğunluğu  için  iş-tatil  ayrımı  gibi  kavramlar  gelişmediğinden  bu  tür  aktiviteler  düşünülemezdi.

18. yy  sonlarında  endüstri  devriminin  getirdiği  toplumsal  değişiklikler, günümüzdekine  benzer  modern  otelcilik  anlayışının  ortaya  çıkmasına  yol  açmıştır. Avrupa'da  tarım  ekonomisine  dayalı  topluluklarda  hızlı  bir  nüfus  artışı  oldu. Bu  hızlı  nüfus  artışından  kaynaklanan  ihtiyaçları  karşılayabilmek  için  ülkeler  ekonomilerini  endüstrileştirme  yoluna  gittiler. Bunu  sonucunda  oluşan  endüstri  şehirleri, artık  tarımla  geçinemeyen  halk  için  birer  çekim  noktası  haline  geldi  ve  Avrupa' da  yoğun  bir    göç  olayı  başladı. 

Toplumsal  yaşamda  turizm  ürünlerine, konaklama  yapılarına  ve  ulaşım  araçlarına  karşı  en  büyük  talebi  oluşturan  geniş  bir  şehir  nüfusu  oluştu. Bu  şehir  nüfusu, toprağa  bağlı  olmayan  sermaye  birikimine  sahip  bir  sosyal  sınıf  oluşturdu  ve  bu  sınıf  turizmin  daha  geniş  kitlelere  yayılmasını  sağladı.

1830'larda  temel  ulaşım  aracı  olan  at  arabası  yerini  demiryoluna  bırakmaya  başladı. Demiryolu  şehirlerin  görüntüsünü  temelden  değiştirdiği  gibi  yolculuk  alışkanlıklarını  da  değiştirdi. At  arabalarına  servis  sunan  hanların  sayısı  azalırken  konaklama  endüstrisi  tren  istasyonlarının  çekim  alanına  bağlı  olarak  şehirlere  kaydı. 1800 lerde  şehir  otelleri  yaygınlaşmaya  başladı. Amerika'da  ilk  otel  1794  yılında  New  York' ta  ' City  Hotel '  adıyla  açıldı  ve  benzer  nitelikteki  konaklama  yapıları  diğer  şehirlere  de  yayıldı. Ancak  bu  oteller  sundukları  hizmet  yönünden  büyütülmüş  hanlardan  ibaretti.

1829'da  Boston ' da  inşa  edilen  ve  dönemin  en  lüks  ticari  yapısı  olarak  nitelendirilen ' Tremont  House ' oteli  ilk  modern  otel  olarak  tanımlanabilir. Bu  otelde, iki  veya  tek  kişilik  173  kilitlenebilir  oda, lobi, toplantı  mekanları, dahili  banyolar  ve  Fransız  mutfağından  örnekler  sunan  bir  restoran  vardı.

(Çakırkaya, M. Emin, İstanbul'daki  5  yıldızlı  lüks  şehir  otellerinde  tasarımın  gelişimi  üzerine  bir  araştırma , 1994 )

 

   

 

                           Tremont  House  Oteli 

 

Daha  sonra  oteller  zamanla  günümüzdeki  hallerini  almışlardır.  

 

3.   PLANLAMA  KARARLARI

(Fizibilite  Etüdleri) 

 

3.1.                   Gereksinim  Belirleme

 

3.1.1.  Fiziksel  Çevre  Gereksinimleri : İklimsel  konfor, işitsel  ve  görsel  gereksinimler.

3.1.2.  Mekansal  Gereksinimler : boyutsal; en, boy, yükseklik,alan. Biçimsel;esneklik,mekanlar  arası  ilişki, malzeme.

3.1.3.  Psiko-sosyal  Gereksinimler : görsel  ve  işitsel  mahremiyet, estetik  ve  sosyal  gereksinimler.

3.1.4.  Teknik  gereksinimler : sağlık, güvenlik, yangın, deprem, taşıyıcı  sistem,kaza, hırsız  güvenliği.

3.1.5.  Çevre  Gereksinimleri : arsa, binaya  ulaşım, açık  alan  gereksinimi.

(Önder, Deniz  Erinsel, Kent  Otellerinde  Mekansal  Kademelenmenin  Değerlendirilmesi  İçin  Bir  Yöntem, Doktora  Tezi, 1995)

 

3.2.                   Yer Belirleme  (Fiziksel  Belirleme)

 

3.2.1.  Çevre  Faktörü :

§        İstasyon, otobüs  terminali  gibi  ulaşım  araçlarına  yakın  olması.

§        Parklar  yeşil  alanlar  gibi  doğa  ile  ilgili  alanlara  yakınlık.

§        Şehrin  çalışma  bölgelerine  yakınlık.

§        Eğlence  bölgelerine  yakınlık.

§        Sakin  bir  bölgede  bulunması.

§        Yaşamaya  elverişli  bölgede  bulunması.

§        Ana  giriş  ve  servis  girişlerine  imkan  veren  yolların  bulunması.

§        Sanayi  ve  endüstri  bölgelerinin  gürültü  ve  dumanlarından  uzak  olması.

§        Otelde  restoran, bar  vs.  mekanlar  düşünülüyorsa, bunların  işleyebilmesi  için  ana  caddelerle  ilişkili  olması.

 

3.2.2.  Arsa  Faktörü :

§        Arsanın  büyüklük  bakımından  uygun  olması.

§        Arsa  eğiminin  uygun  olması.

§        Arsanın  çevre  yollarla  bağlantı  imkanı.

 

3.3.                   Finansman  Kararları

 

Ekonomik  olabilirlik, planlamanın  önemli  adımlarındandır. Konaklam

Yorum ( yok ) :: Yorum yaz! :: Bağlantı

  • 12/4/2007 - Mimarlıkta Biçim Ve Mekan


BİÇİM VE MEKAN

 

    Mekanlar sürekli olarak varlığımızı sarmalar. Biçim ve nesneleri görerek mekanın içindeki ve dışardan gelen etkileri hissederiz. Onun görsel biçimi, ışık kalitesi, boyutları ve ölçeği tamamen toplam biçimin elemanları tarafından tanımlanan sınırlarına bağlıdır. Mekan çevrelenmekle ve biçimini oluşturan elemanlarla mimari oluşum kazanır. Figürler dikkatimizi çeken pozitif elemanlardır. Bunları algılamak arkalarındaki zıt fonu anlamakla olur. Bunlar karşıtların birliğini oluşturur. Bunun gibi biçim ve mekan elemanları da mimarlığı oluşturur.

            Mimari Biçim kütle ve mekan arasındaki ortak temas noktasında varolur. Mimaride biçim ve mekanın ilişkisi birkaç ölçekte tespit edilebilir. Kentsel ölçek de binanın bir yerin mevcut dokusunu koruyup korumayacağı, diğer binalara dekor olup olmadığı, kentsel mekanı tanımlayıp tanımlamayacağı veya mekanda serbest durmasının uygun olup olmayacağı dikkate alınmalıdır. Aynı şekilde binaların plan çiziminde de duvarları pozitif eleman olarak okuma eğilimi gösteririz. Aralarda kalan alanlar duvarlar için arka plan değil şekil ve biçimlerle dolu çizimin içindeki figürler olarak görülmelidir. Binadaki her mekanın biçimi ve çevrelenişi ya etrafındaki mekanların biçimini belirler yada onlar tarafından belirlenir.

Mekan tanımlayan Yatay Elemanlar

1.Taban Düzlemi: Yatay olan düzlemin figür olarak algılanması için yüzeyin kurulduğu düzlemin rengi ve dokusu farklı olmalıdır. Geniş mekanlarda zemin veya döşemede belli bir yüzeyin belirginleşmesinde kullanılır.

2.Yükseltilmiş Taban Düzlemi: Seviye değişikliği alanın sınırlarını tanımlar. Mekansal akışı keser. Yükseltilmiş mekanlarda seviye değişimine göre mekansal ve görsel süreklilik değişir.

Yükseltilmiş kısım mevcut arazi de olur, yada binanın imajının değişimi için yapay olarak platform veya podyum üzerinde bina oluşturabilir. Binaların veya içinde yaşayacak olan aktivitenin yada fikrin önemi arttırılır. Yükseltilmiş düzlemler binanın içi ve dışı arasındaki geçiş mekanlarını da  tanımlayabilir.

3. Çukurlaştırılmış Taban Düzlemi: Tanımlanan alanın sınırları çukurluğun dikey yüzeyleri tarafından tanımlanır. Doku ve rengiyle farklılaştırılabilir. Çukur ve çevre alan ilişkisi seviye derecesine bağlıdır. Doğal alanlardaki çukurlaştırılmış açık hava arenaları tiyatro için sahne görevi alır. Kentsel ölçekte, bina içinde, odaların içindede uygulanabilir. Mekan tanımlı hale gelir.

4. Baş üstü Düzlem: taban ve kendi arasında mekansal alan tanımlar. Mekanın biçimi ise düzlemin şekli, boyutu, zeminden yüksekliği ile belirlenir. Binanın baş üstü düzlemi çatısıdır. Binanın genel biçimini ve mekanların biçimini etkiler. Çatı düzlemi kendini destekleyen elemanlar ile  belirlenir. Böylece ana mekan tanımlayıcısı olabilir, kendi şekli ile örttüğü biçimleri ve mekanları görsel olarak düzenleyebilir. Bir oda içindeki mekanları tanımlamak amacı ile kullanılabilir. Mekandaki ölçeği değiştirmek, hareket kazandırmak, içeri ışık almak için alçaltılıp yükseltilebilir.

 

Mekan tanımlayıcı Dikey Elemanlar

       Dikey elemanlar yatay elemanlara göre daha etkindir. Mekansal hacim tanımlar ve mekanın içindekileri çevreler. Mekanları birbirinden ayıran sınırdır. Binanın döşeme ve çatısı için destek görevi yapar. İç ve dış görselliği sağlar ve içteki  ve dıştaki etkileri birbirinden izole eder.

1.      Dikey Çizgisel Elemanlar: Kolonlar, dikilitaşlar, kuleler. Kolonlar mekansal  bir hacmin içine yerleştirildiğinde çevresindeki mekanı belirginleştirir. Mekanı çevreleyen duvarlar etkileşime girer. Kentsel mekanlarda merkezi göstermek yada odak noktası sağlamak için dikey çizgisel elemanlar kullanılabilir. Geniş mekan içerisinde dikmeler baş üstü düzlemiyle birlikte özel bölmeler tanımlar. Düzenli aralıklarla dizilmiş kolonadları meydana getirir. Görsel ve mekansal süreklilik oluşur.

2.      Tekil Dikey Elemanlar: Tek başına duran tekil dikey düzlemler serbest duran bir kolona göre farklıdır. Cephesi ile iki ayrı mekanın sınırlarını oluşturur. Tek bir düzlemin mekansal hacim tanımlayabilmesi diğer biçimsel elemanlarla etkileşimde olması gerekir. Tek düzlemin yükseklik seviyesi arttıkça çevreleme hissi artar.

3.      L Şeklindeki Düzlemler: Biçimlerin bulunduğu köşeden başlayarak diyagonal açılımlı mekan alanı tanımlar. Uçları açık olduğundan mekanı esnek olarak tanımlarlar. Daha kuvvetli tanım için birbirleriyle yada başka elemanlarla kombinasyonlar yapılabilir. L biçiminin koruyucu özelliği de vardır. Japonya çiftçileri kış rüzgarından korunmak için ev ve tarlalarını ağaçlarla L şeklini sağlayarak korurlar. İşlevsel ve simgesel olarak çevrelemek amacıyla  L şekli binalarda kullanılır.

4.      Paralel Dikey Düzlemler: Paralel iki düzlem aralarında mekansal alan ve doğrusal nitelik kazanır. Binalarda paralel düzlemlerle doğal mekan akışı sağlanır. Paralel dikey düzlemler her birime çift yönleniş verdiği için bitişik konutlarda kullanılır. Döşeme ve çatı için destek sağladığı gibi izolasyon sorunları içinde ayırıcı görevdedir.

5.      U Şeklindeki Düzlemler: U düzlemler iç ve dışa doğru yönleniş olan mekansal alan tanımlar. Bu tip alanlar da açık uçtan girilince arkadaki düzlem mekanı görüş için son oluşturur. Eğer düzlemlerin içindeki açıklıklardan girilirse açık ucun ötesi ilgimizi çeker. Biçimlenmedeki artarda gelen sıralanışı sonlandırır. Mekan dikdörtgen ve açık kısım kısa kenarı ise mekanın ilerlemeye teşvikine olayların artarda sıralanmasına olanak sağlar. Alan kare ise ve bir kenardan açık ise mekan durağan hale gelir, içinde bulunan mekan karakteri kazandırır. Uzun ve dar bir alanın uzun kenarı açık ise ,mekan alt bölgelere ayrılmaya meyillidir. U biçimli binalar tanımladıkları alan içindeki önemli yada belirgin bir eleman üzerinde de odaklanabilirler. Tanımlı alanın açık ucu boyunca bir eleman yerleştirilirse bu eleman alana odak noktası ve kapalılık hissi verir. Kendi alanı içindeki mekan kümesini çevreler. Binaların kendi hacmi içinde geri çekilmiş bir girişi binaya yaklaşım için ön avluyu tanımlayabilir. U şeklindeki düzlemlerden oluşan mekanlarda içe dönük organizasyon oluşur ve merkezi bir mekan üzerinde toplanabilir.

6.      Dört Düzlem : Kapanım: mimarlıktaki en kuvvetli mekansal tanımlama biçimidir, içe dönüktür. Görsel baskınlık elde etmek için düzlemlerden biri diğerlerinden farklılaşabilir. Tarih boyunca da ortadaki alanıda objeyi de daha iyi tanımlamak için dört düzlem kullanılmıştır. Surlar, çitler, duvarlar. Kentsel bağlamda da tanımlı mekansal alanlar kendi çeperleri boyunca bir dizi binayı organize eder. Çevrelenmiş mekansal hacimlerin düzenleyici elemanlar olarak kullanımını da sağlar.

Mekan Tanımlayıcı Elemanlar Üzerindeki Açıklıklar:                                             Mekanlar arasında görsel ve mekansal süreklilik sağlar. Kapılar; giriş, dolaşım, kullanım düzenini sağlar. Pencereler; Aydınlanmayı, manzara görüşünü sağlar. Açıklıklar düzlemlerin içinde, köşelerinde, arasında olabilir.

1.      Düzlemler Üzerinde Açıklıklar: duvar yada baş üstü düzlemindeki açıklıklar merkezde ise çevresini düzenler ve durağandır. Açıklık merkezin dışına taşınıyorsa açıklık ve kenar arasında görsel gerilim oluşmaya başlar. Düzlem üzerindeki açıklığın şekli kendisinden farklı ise bağımsızlığını vurgular ve açıklık ve düzlem arasında zıtlık oluşur. Düzlem üzerinde bütünlük ve görsel hareketlilik için birden fazla açıklık konabilir. Düzlem içindeki açıklığın boyutu arttıkça düzlem içindeki şekil olmaktan çıkıp, pozitif eleman ve çerçeve ile sınırlandırılmış saydam düzlem haline gelir. Açıklıklar bulundukları düzleme göre daha parlak görünür. Zıtlık arttıkça yüzeyler ikinci ışık kaynağı ile aydınlatılabilir. Ortalama seviyede aydınlık için açıklık düzlem içindeki oyuğa yerleştirilebilir.

2.      Köşelerdeki Açıklıklar: Bulundukları düzleme ve mekana diyagonal yönleniş verir. Amaç istenilen manzarayı yakalamak yada karanlık kalan köşeyi aydınlatmak olabilir. Köşe açıklığı bulunduğu düzlemin kenarını belirginleştirir. Açıklık büyürse köşenin tanımı zayıflar. Açıklık köşeyi dönerse düzlemin kenarı gerçeklikten çok sezinleme verir. Mekansal alan ise onu çevreleyen düzlemin dışına taşar. Köşelerde bulunan açıklıklardan giren ışık kendine bitişik ve dik olan düzlemin yüzeyini yalayıp, geçer. Mekanın aydınlanma düzeyi artar

3.      Düzlemler Arasındaki Açıklıklar. Kendisine bitişik duvar kenarlarını görsel olarak ayırır, belirginleştirir. Tabandan baş üstüne kadar olan açıklık köşeye yerleştirilirse mekanın tanımı aşınır ve köşenin ötesindeki mekana kadar uzar. Işık açıklığa dik yüzeyi aydınlatır ve mekanda bu düzlem ortaya çıkar. Açıklık köşeyi dönerse, mekanın tanımı aşınır. Bitişik mekanlarla içiçe geçer. Mekanı çevreleyen düzlemlerin tek başına duruşlarını vurgular. Düzlem boyunca uzanan yatay açıklık düzlemi katmanlara böler. Genişlik arttıkça bütünlük bozulmaya başlar. Alt ve üstündeki bantlardan  daha geniş şekilde yükseklik artarsa çerçevelenmiş pozitif elaman haline gelir. Yatay açıklık ile köşeler dönülürse katmanlar güçlenir. Manzara görünümü artar. Görsel olarak tavan yalıtılıp, duvar düzlemlerinide ayırır ve hafiflik hissi kazandırır. Duvar ve tavan düzlemleri birleştiği kenar boyunca çizgisel tepe aydınlatması, ışığın duvarın yüzeyini aydınlatmasına, mekanın aydınlanmasına olanak verir. Pencere ve duvar mekanın dikey sınırlarını zayıflatırken, görsel olarak mekanı dışarı uzanması için olanak sağlar.

 

Mimari Mekanın Nitelikleri:

     Biçimin,oranlamanın, ölçeğin, dokunun, ışığın ve sesin oluşturduğu mekansal nitelikler en çok mekansal kapanımın özelliklerine bağlıdır.

Çevrelenme Derecesi: Mekanın çevrelenme derecesi tanımlayıcı elemanların biçimlenişi ve açıklıkların düzeni ile belirlenir. Mekanı çevreleyen düzlemler, açıklıklar,kenar tanımını ve mekanın verdiği çevrelenme hissini zayıflatmazlar. Alan biçimi olduğu gibi algılanır, kalır. Düzlemlerin kenarları boyunca yerleştirilen açıklıklar, görsel olarak mekan köşe sınırlarını zayıflatır. Mekanın genel biçimi aşınır, bitişik mekanlarla görsel sürekliliği ve ilişkisi artar. Mekanı çevreleyen düzlemler arasına yerleştirilen açıklıklar düzlemleri görsel olarak ayırır, tek başına belirginlik verir. Arttıkça kapalılık hissi kaybolur. Bitişik mekanlarla içiçe geçmeye başlar.

Işık: Pencere yada tavan açıklığından giren ışık yüzeylere düşerek renklerini yansıtır. Işık ve gölge ile mekana canlılık verir, biçimleri belirginleştirir. Işığın yoğunluğu mekanın biçimini netleştirebilir ve de bozabilir. Pencerenin boyutu içeriye ışığın girip girmemesini etkilediği gibi duvar veya çatı malzemesini, yapısını, gizlilik gereksinimini, dış görünümdeki etkisini değiştirir. Pencerenin boyutundan çok konumu ve yönlenişi önemlidir. Açıklık direkt güneş ışığını alacak biçimde yönlendirilebilir. Gün ortasında yoğun aydınlanma sağlar. Düzlemlerde yüzeylerde oluşan desenleri mekanın içindeki biçimleri ortaya çıkarır. Gölgeleyici araçlar, bol yapraklı bitkiler ve bitişik yapılarla direkt güneş ışığı engellenebilir. Yapının ve açıklığın konumu direkt güneş ışığını almayacak şekilde yönlendirilebilir. Böylece kırılıp, yansıyan ışıklar içeri alınabilir. Mekan tek bir açıklıktan ışık aldığında aydınlık farkları ve göz kamaşması olabilir. Bir açıklık daha yaparak ışığın başka yönden girmesi de sağlanabilir. Açıklık duvarın köşesine yada kenarına yapılınca ışık açıklığa bitişik dik olan duvarı aydınlatır. Açıklıkların şekli ve kendi içinde bölünmeleri odanın yüzeyine düşen gölge desenine akseder. Yüzey renk ve dokuları mekanın ışık seviyesini etkiler.

Manzara: Mekansal niteliklerden biride açıklıkların yönlenimleri ve odaklarıdır. Pencere ve tepe aydınlatması dışa doğru yönlenişe sahiplikle çevre ve oda arasında görsel ilişkiyi sağlar. Küçük bir açıklık, manzarayı duvarda çerçevelenmiş bir resim gibi görünür. Uzun ve dar açıklık odanın dışında ne olduğuna dair ipucu verir. Geniş açıklık odaya engin bir manzara açar. Bu mekanı baskılar yada mekandaki etkinliklere fon görevi alır. Açıklık diyagonal yönleniş için köşeye yapılabilir. Odanın bir yerinden manzara görülecek şekilde konumlandırılabilir. Uzak bir manzarayı birbirini takip eden parçalara ayırıp mekan içinde harekete teşvik edebilir.

 
 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol